Loading
Pzt - Cmt: 09:00 - 20:00
Tireli & Savaş Hukuk BürosuTireli & Savaş Hukuk BürosuTireli & Savaş Hukuk Bürosu
0506 691 0917
Park Office - Bayraklı / İZMİR

ORTAK VELAYET

Velayet hukuki kavram olarak; anne ve babanın, ergin olmayan ya da kısıtlı ergin çocuklarının şahıs varlıklarının korunması, geliştirilmesi ve malvarlıklarının korunması, kullanılması ve yönetilmesi ile onların temsil edilmesi hususunda sahip oldukları hak ve yükümlülükler, şeklinde tanımlanmaktadır. Anne babanın velayetten doğan hak ve yükümlülüklerinin asıl amacı ise çocuğun ergin oluncaya kadar, sorumluluk sahibi, bilinçli, hem kendine hem de toplu faydalı, kendi ayakları üzerinde durabilen bireylerin yetişmesini sağlayabilmektir. Önemle belirtmek gerekir ki, velayet kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Bu nedenle velayet hakkı, şahsa sıkı sıkıya bağlı hak olup,  herhangi bir nedenle başkasına devredilemez,  feragat edilemez yahut mirasçılara intikal edilemez ancak kullanım hakkının süreli ve geçici olarak bir başkasına örneğin, okuldaki öğretmene veya bakıcıya bırakılması mümkündür.

Belirtelim ki velayetin, evlilik birliği içerisinde anne baba tarafından birlikte kullanılacağı hüküm altına alınmış olmasına rağmen,  boşanmadan sonra ya da evlilik dışı birliktelik halinde, ebeveynler tarafından birlikte kullanılabileceğine ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte velayet hakkını ortak kullanılabileceklerini yasaklayıcı bir hüküm de yer almamaktadır.  Bu nedenle, çocukları ilgilendiren tüm durumlarda karar verilirken, çocuğun menfaati gereğince karar alınmalı prensibi unutulmadan karar verilmelidir. Dolayısıyla hakim,  velayet  hakkının kullanımı hakkında karar verirken kanun hükümlerini her somut olay için ayrı ayrı değerlendirerek çocuğun menfaatine göre karar vermeli, ortak velayet çocuğun lehine ise tek tarafın sahip olacağı velayete karar  vermemelidir.  Ayrıca, çocuğun görüşünün alınması ilkesi doğrultusunda hareket edilmeli, eğer çocuğun talebi, velayetin hem anne hem de babasında kalması yönünde ise hakim bu doğrultuda karar vermelidir.

Evlilik Birliğinin Boşanma ile Sona Ermesi Sonrasında Ortak Velayet

Türk hukuk sisteminde velayetin kesin olarak bir tarafa bırakılacağına ilişkin bir hüküm yer almamaktadır. Dolayısıyla maddeler geniş yorumlanmalı ve velayetin belirlenmesine ilişkin ilkeler kapsamında, özellikle de çocuğun menfaati gerektiriyorsa hakim tarafından, ortak velayete hükmedilebilmelidir. Anlaşmalı boşanma halinde,  eşlerin çocukların durumu hakkında anlaşmış olmaları gerekmektedir. Eşlerin, sözleşme serbestisi gereğince, velayetin evlilik sonrasında da birlikte kullanılacağına karar vermeleri halinde olması gereken, tarafların kararına karşı çıkmamaktır.

Unutulmamalıdır ki; boşanmadan sonra anne ve baba velayetten doğan hak ve yükümlülüklerini, ortak kullanmak istemeleri noktasında anlaşmış olsalar dahi bu anlaşma çocuğun yararına aykırı ise hakim talebi reddedecektir. Bu nedenle, her somut olay için ayrı bir değerlendirme yapılmalı, velayetin tek tarafa verilmesi ya da birlikte kullanılmasından hangisi çocuğun menfaatine ise bu doğrultuda karar verilmelidir.

Evlilik Dışı İlişkide Ortak Velayet

Önemle vurgulamak gereken bir diğer konu da evlilik birliği dışında doğan çocukların velayetidir. Bu konuda her ne kadar yasa koyucu anne babanın evli olmaması halinde velayeti annenin kullanacağını hüküm altına almış olsa da, anne baba velayeti birlikte kullanmak istediklerinde bu isteği yasaklayıcı bir düzenleme yer almamaktadır. Dolayısıyla evlilik dışı ilişkide, anne ile çocuk arasında soy bağı doğumla birlikte kazanılıp doğrudan velayet hakkı sahibi olabilirken, babanın velayet hakkını kullanabilmesi için bazı şartların oluşması gerekmektedir. Ancak büyüme ve gelişme çağında annesine ne kadar ihtiyaç duyuyorsa babasına da o kadar ihtiyacı olmaktadır. Her ikisinden öğrendikleri ve hayata dair edinimleri farklıdır. Bu nedenle evlilik birliği dışında doğmamanın sonuçları çocuğa yüklenmemeli ve evlilik birliği içerisinde doğmuş gibi velayetinin her iki ebeveyni tarafından da kullanılması mümkün olmalıdır.

Ortak Velayet Şartları

  1. Çocuğun yüksek menfaati mevcut olmalıdır.
  2. Ana ve babanın bu konuda uzlaşmış olması gerekmektedir.
  3. Ana ve babanın ortak velayet istediklerini dava ve cevap dilekçelerinde hâkime bildirilmelidir.
  4. Ana ve babanın ortak velayet talebinin çocuğun yararına uygun bir karar olduğuna dair hâkimde izlenim uyandırması gerekmektedir. Bunun sebebi de çocuğun yararının gözetildiği velayet hususunda çocuğun sağlıklı bir şekilde hayatını devam ettirmesinin amaçlanmasıdır.
  5. Kanun koyucu velayet müessesesinde hâkime takdir yetkisi tanınmıştır. Hâkim somut olayın özelliklerine dikkat ederek ve çocuğun yararını her daim göz önüne alarak takdir yetkisinde bulunmalıdır.

Bizi Arayın